Zooloji olsaydı hayvan bilimi olurdu. Hayal kurabilen ve detaylara
dikkat eden insanlardan çıkar hep sıradışı işler. Ama bir diğer bakış
açısı da en kısa yoldan sonuca ulaşmayı seven insanların detaylarla
fazla ilgilenmediğini söyler. Bu durumda dünyada herkese yer var
demektir.
Yıllık 300-400 bin para getiren bir tarımsal yapı
olmalı ki aylık sana 20 bin kalsın harca diye kar olarak. Tarlada arpa
buğday tarımı olsa 300 bin de kurtarmaz belki 500 bin yıllıklarda gezmek
gerekir, aylık 20 bin net kara ulaşmak için. Bu da dekarlarda değil
hektarlarda olabilir. Hani derler ya benim bir tarlam var ucu bucağı
görünmez.
Bahçede meyve üretsen gene kurtarmaz 100
dekardan aşağısı. Artık tarlada buğdaydan özel , bahçedede elmadan
armuttan özel ne varsa oralara doğru gidip belki yakalanır bu aylık.
Zaten
hayvancıyız. Tarla bahçe bize gelmez ise eğer kocaman bir sığır
çiftliği kurulacak demektir. Ama aylık 20 bin gene kasar bu işleri
baştan. Hani basit bir hesapla desek ki hayvan başına yıllık ortalama
net değer artışından aylığa 300 lira düşse 60-70 hayvanla bu paraya
ulaşırız ayda 20 bin yani. Olmaz çünkü bu paranın bir kısmı hayvanın
karkasında duruyor daha, sadece potansiyel henüz nakite dönmemiş. O
zaman 150 hayvanı bile geçmek gerekli demek ki. Çok para lazım ilk
başta kurmak için. 150 - 200 hayvan demek bu da dünyanın riskini
göğsünle yumuşatmak iki diz üç de ayak bileği hareketiyle beş kere
sektirip nazikçe yere koyabilmek demek.
Beleş parayla bile epey
zor iş. Geri ödemesiz sorgusuz sualsiz adeta mısırdaki bilinmeyen
dededen miras kalmış al harca şeklinde bir para bile olsa kasada
batırmadan rezil etmeden ayda 20 bine gelir dayayacak bir dişli çark
sistem kurmak ne hayvanla ne buğdayla ne de kirazla hemen mümkün olmaz.
Diploma kısmen lazım bir şey. Bu işleri yapmakta faydası
olur. Ama şunu bil ki bu işleri hakkıyla yapanların bir çoğu hatta
neredeyse tamamı başka diplomalara sahiptir. Benim en çok gördüğüm
İnşaat Mühendisi diploması ! Yani en karlı zirai yatırımların başında
eski tacir (müteahit) İnşaat mühendisleri var. Tahsilin verdiği kemali
almışlar. Bina işleri yüzünden büyük parayla oynamayı öğrenmişler.
Piyasayı taciri esnafı üçkağıtcıyı yılışığı işbileni bilmezi müslümanı
gavuru tatlı tatlı dibe çekeni sessizce yükselteni görüp öğrenmişler.
Çok uzun olmayan bir zamanda sert yaşamışlar genellikle. İşte bu
şartlar onların inşaata göre ziraatten daha az emekle çok sağlam paralar
gelebildiğini görebilmelerini sağlamış onlar da altından
kalkabilmişler.
O zaman diplomanın üzerinde okulu bitirdi ama
çok feci uçada bilir kaçada bilir, on parmağında on marifet tacirin önde
gideni olmaya adaydır diye de ilave bir kaşe basmadılarsa diplomayı
baştan kenara koyup unutmakta fayda var.
Bence şöyle yapmalı 20
bine kasmaktan vazgeçilmeli. Sonra büyükbaş için yer bakılmalı.
Buluınursa alınmalı veya uzun yıllığına kiralanmalı. Uzun yıllığına
kiralamak düşünüldüğüne göre kirası gayet makul mümkünse devlet babadan
bir yer olmalı. tamnland.com
Buraya ilerde bozulmak yeniden yapılmak veya
büyütüp gitmeye müsait bir düzen kurulmalı. Her ne kurulursa kurulsun
dışardan bakınca cillop gibi görünmeli. Dikilen en tel maşa yapı bile
güzel görünmeyi başarmalı. Hayvan sağlığına pek bir etkisi olmaz kısa
vadede. Ama uzun vadede işletmeyi ayakta tutar dolayısıyla hayvan
sağlığına etkisi de vardır diyebiliriz düzgün görünen yapıların.
Beş
on hayvan alıp başlamalı. yemiydi samanıydı derken mevcut piyasanın
içine kafa sokulmalı hanya konya bir görülmeli. İnsanların nasıl
oluyorda bu işten para kazanıyor olduklarına bir kafa yorulmalı.
Muhtemelen yapılan her yüz hesabın 99 u bu işten para kazanılmaz çıkar
tam bu noktada. Ama kazanılır.
Beş on hayvanla işin başlangıcı
yapılıp bir çok sıkıntısı keşfedildikten sonra piyasa ne ben kimim diye
bir sınava girmeli mürekkep yalamış akıl bali kişi olarak. Artık bir
masam var bu masada bu yemeği nasıl yemeliyim ki karnım doysun. Benim
numaram nedir ? Herkes kazanamazken ağlayıp dururken ben bu işe ne
katıp kazanan kişi olabilirim diye tatlı tatlı düşünmeye başlamalıdır.
20 bine giden ikinci basamağa böylece basmış olunur. Birinci basamak
bu işi kurabilmekti.
Geriye kaç basamak kaldığını Allah bilir.
Bazen sadece üç basamak kalmıştır bazen de yüzlerce basamak. Her
kişiye nasip olmaz kısacası. İşletmeyi kurup basamakları çıkmaya
başlasa bile . . .
Şimdi burada şair ne demek istemiş ?
Bir
- Bilimum kisveden kurtul kendi başına hür ol, mühendis diploma gibi
unsurlardan değil sadece kendinden medet um. Ama diploma iyidir. demiş.
İki - Hedef belirle ama büyüklüğü ile uğraşma hayvan çiftliği kuracağım de ama ayda 20 binlik kuracağım deme demiş.
Üç - Bir iş kuracak kadar kendi gücün olmalı ki destekle hibeyle işin olabilisin dememiş ama dedi say.
Dört
- İşe başladıktan sonra kendini piyasanın akıntısına kaptırma dümeni
eline al kendi kişiliğini ve yeteneklerini o işin içine sok farklı ol
demiş.
Dörtbuçuk - Desteklerden yararlanabilmek veya başkasına
devredebilmek için işletmeni para eder değerli bir yer gibi göster
düzgün yap pırıl pırıl ve fonksiyonel olsun az harca ama güzel göster
ayrıca büyükbaş daha iyi olur tavuktan, balıktan, çinçilyadan, saanenden
demiş.
Beş - Kendini dinleyen ve yeterli derecede ap tal
olmayan her insan başladığı işi başarır hedefine ulaşır 20 bini de
rahatça görür demeye getirmiş.
Başarılar dilerim. En azından olma ihtimali yüksek bir sektördesin.
17/02/2013 07:45 de yazıldı. Bu yazının bulunduğu orjinal sitede konunun tamamını görüntülemek için tıklayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder