Yılan Besleyerek Zengin Oldular !

Ne güzel başlık oldu işte. Ticaretadam ipin ucunu tuttu.

Valla aslında iyi fikir. Bu ülkede göstere göstere veya gizliden gizliye kaplan eti, gergedan bilmemneyi yiyecek bir sürü insan var. Bundan emin olun. Yeterki piyasaya nizami şekilde çıkmayı başarın.

Aslanı kaplanı besiye almak sanki biraz zor olur gibi geliyor bana. Hem seçici yiyorlar yani her şeyi tüketmiyorlar, besleme masrafı yüksek çıkmalı. Hem de kaplan besi çiftliği çok göze batar. Günün birinde kesilecekler ya. Baskılara dayanılmaz o çiftlikte.

Ama dışarda ürün haline getirip buraya ithal edilebilir. İri cüsseli veya gücüyle ünlü hayvanların heryeri para eder.

Eczacı tanıdığınız varsa bir sohbet edin. Eskiden olmayıp şimdi,  parakende olarak en çok ne satılıyormuş bir sorun. Bütün hepsinin vitrinde aynı ilacın kutusu var. İnsanlar bu işlere çılgınlık şeklinde bağımlı.

Buradaki tek sorun bu tip hayvanların beslenmesi ve ürünlerinin satılması ile ilgili mevzuatlar ne diyor.

Mesela salyangoz kremi diye bir şey var. İlk gördüğümden beri düşünürüm neden bir kadın yüzüne salyangoz kremi sürmeye istekli olsun diye. Genci yaşlısı gayet istekliler. Biraz inceledim kimyasal ne özelliği var, ekstrası

 nedir ? Hiç bir bilimsel sonuca ulaşmadım. Hepsi ayrı bir hikaye yazmış ürüne.

Bu bir dürtü. Nerede sakil tuhaf bir şey var, alıp onu deneyeceksiniz. Farklı alışılmadık olana bir cazibe var insanın beyninde.

Reklam yazılarında daha önce defaten yazdığım bir şey vardır. Aklınızın üzeri ile düşündüklerinize değilde, sizin bile bilmediğiniz, kendi beyninizin altında, gizli köşelerindeki doğuştan yüklü gelen dürtülerinize hitap edildiğinde karşı koyamıyorsunuz. Mantıklı bir açıklama da aramıyorsunuz.

Bizim ülkede tutmuş tek şey şimdilik bıldırcın yumurtası. Bakkallara kadar her yerde var. İnsanlar sağlık için alıp tüketiyor. Hiç yemedim. Onunda bir ektrası olacağını sanmıyorum. Masum bir ürün. Tepki çekmez. Fakat sıradışı bir üretim. Kaplan eti, yılan yağı, gergedan şeyi, salyangoz kremi sektöründeki en masum ama aynı kapsamdaki bir ürün.

Bir ara devekuşu yumurtasına epey asıldılar piyasada gazeteler dergiler ve hatta televizyon haberlerinde çok çıktı. Ama tutmadı. Belki devekuşu daha karizmatik bir hayvan olsaydı ve yumurtası daha taşınabilir, pratik bir şey olsaydı tutardı.

Yer kirazına (inca eriği, altın çilek ) çok çalışıp piyasaya soktular. Sağlıktan girdi piyasaya. Yurtdışında pahalı ama bizde fiyatı bir türlü artmıyor habire düşüyor. Çünkü kim ekse hemen yetiştirebiliyor. Yetiştirmesi kolay. Tadı lezzetli değil. Avrupalı böyle tatları seviyor ama bizde şekerli şeyler makbul. Tutmadı fazla. Piyasada yerini koruyacak ama hiç bir zaman muteber olmayacak.

Ürünün bir yerinde güç veya güzellik unsuru olacak. Sağlık unsuru olacak. Ürün kaynağına ulaşmak sıradan bir iş olmayacak. Ürün halinde taşıması kolay avuç içi kadar bir ambalajda olacak. Fiyatı ucuz olmayacak ürünü sıradanlaştırmayacak. Fiyatı pahalı ama kritik sınırın dışında olmayacak. Kritik sınır analizi, ürüne, hedef kitlesine, ürün vaadlerine, üreticinin sermayesine bakarak tespit edilecek. Ürüne öyle bir reklam gazı verilecek ki tüketen kendini on kaplan gücünde veya Kleopatra güzelliğinde hissedecek. Yani mucizeyi ürünün reklamı yaratacak kendisi değil ki zaten böyle bir üründe yok.

Erkekler güçlü kadınlar güzel olmak istiyor.

Obi Wan Kenobi nin de dediği gibi gücün aslında içlerinde olduğunu bilmeyenlere satılacak bu güç ve güzellik vaadleri, yasal bir ürün üzerinden.

Bu bakımdan kaplan besisinin maliyetini hesaplamak, bence dağa tırmanmaya, baştan sırtında bir dolu küfeyle başlamak anlamına geliyor.

18/05/2012  11 : 10 da yazıldı.    Bu yazının ilk yazıldığı orjinal sitedeki başlığın tamamını görüntülemek için tıklayın.  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder